Beraat hükmünü kaldırarak mahkûmiyete karar veren Bölge Adliye Mahkemesi’nin hem istinaf hem de ilk derece yargılaması için vekâlet ücretine hükmetmesi gerekir.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 18.04.2018 tarihli, 2018/3074 E. ve 2018/4708 K. sayılı ilamına göre; “Katılanın kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği ilk derece ceza mahkemelerince yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında verilecek olan "beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına dair" hükümler aleyhine istinaf yasa yolu incelemesine başvurulmasını müteakip, ilgili ilk derece ceza mahkemesi kararlarını inceleyen bölge adliye mahkemesi ceza dairesinin, davanın yeniden görülmesine karar verip yapmış olduğu yargılama neticesinde sanık hakkında atılı suçtan mahkûmiyetine dair karar vermesi halinde, yalnızca istinaf yasa yolu yargılaması için değil, aslında ilk derece mahkemesince sanık hakkında hukuka uygun ve doğru karar verilmiş olsa idi katılan lehine ve sanık aleyhine hükmedilmesi muhakkak olan vekâlet ücretine de ayrıca hükmetmesi gerekmektedir.”
Anılan Yargıtay kararında özellikle vekâlet ücretinin, avukatın müvekkiline karşı üstlendiği savunma görevinin yerine getirilmesi sonucu hak kazanıldığına ve özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu’nda konu ile ilgili düzenlemelerin üzerinde durulmuştur.
Kararda da belirtildiği üzere avukatın müvekkiline sunmuş olduğu avukatlık hizmeti; dava dışı bir danışmanlık, mütalaa veya idari bir başvuru gibi pek çok hukuki temsil işlemi olabileceği gibi, bir ceza yargılamasının tarafı olan müvekkiline yargı organları önünde temsil veya savunma hizmeti sunulması şeklinde de gerçekleşebilir. Yargı organları nezdinde kişilerin haklarını savunmak ve hakkın ortaya çıkarılmasını sağlamak amacıyla avukatlar tarafından sunulan hukuki yardımla birlikte yargılama süreci lehine sonuçlanan taraflar için kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri halinde gerek hukuk gerekse ceza yargılamasında haksız çıkan taraf aleyhine vekâlet ücretine hükmedilecektir.
Yargıtay tarafından Bölge Adliye Mahkemesi’nin sadece istinaf yasa yolu yargılaması için değil, ilk derece mahkemesi tarafından aslında doğru ve hukuka uygun tespit yapılıp sanığın mahkûmiyetine dair karar verilse idi hükmedilmesi gerekecek olan vekâlet ücretine de hükmetmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Özellikle istinaf kanun yolunun gelmesinin ardından temel itibarıyla üçlü bir yapıya geçen yargı sistemimizin doğru çalışması için böyle bir içtihat oluşması gerekmekteydi. Dolayısıyla Yargıtay’ın bu kararı oldukça yerinde olup basit hataların da önüne geçecektir.